7 Haziran 2011 Salı

YAZ GELDİ MERHABA DEDİ BİZLERE ;))

Uzun  zamandan beri  acaba  Yaz  ne  zaman gelicek  diye  düşünürken  , hava birden ısındı  kısa kollular çıktı  ortaya . Her yer cıvıl cıvılll .  İnsanın içi taşıyo  ,  herşey yapmak istiyo  herşey... 

Geçen zaman içinde Annemin sağlık  sorunlarıyla  uğraştık , hastane , ameliyat  derken  atlattık çok şükür sevenlerimizin de desteğiyle.  Zaman  herşeyin ilacı derler ya  çok doğru. Çok şükür  bugünlere de . Çok  sıkıntılı  günler geçirdim. İnsanın  en sevdiği  en değer verdiği  bi tanecik  annesi hasta olunca  yırtıyo  dağları  , enginlere sığmıyo  taşıyo.. Allah öle bir güç  , öle bir kudret veriyo ki bazen  sen bile şaşıyosun kendine . Hep derler ya ; Allah  taşıyabildiği kadar  yük  verirmiş insana . Hep  şükrettim  bunu da  nasip ettiği  için bana.  Hastaneler de  koşuştururken  kendimizden  kötüleri  gördükçe  şükretmeyi  daha iyi öğrendim.  İnsan  ancak tecrübe edindikçe  anlıyo  gerçek  değerini  yaşamının. Aslında  hastanelere düşmeden  sanki  normal olan buymuş gibi hissedip  anlamıyosun karşındakinin yaşadığını  oysaki  görünce  anca  idrak ediyosun , Allah'ım şükürler olsun diyosun yürüyebiliyorum , koşabiliyorum , konuşabiliyorum binlerce  şükürler Sanaa...

Belkide  hiçbir zaman unutamıyacağım bir anı oluştu gözümün önünde  o an  her daim  aklımda  , her daim...
Anne  çocuğunu almış  sırada bekliyor  çaresizce ...  Çocuğu zihinsel özürlü , çocuğunun elinde bir bebek ona bakıp gülüyor masumca ,  sıra  onlara geliyor  annesi anlatıyor derdini , çocuk  ağlıcak  bilmiyor ağlamayı  sadece bağırıyor , gülücek  sadece  bağırıyor , konuşamıyor , tepki veremiyor.  Ya annesi de olmasa ?
Şuan bile  ürperdim.  Hayatın  içinden  neler var karşılaştığımız , neler var yaşadığımız , neler var  tanık olduğumuz . Allah' tan  her daim her zaman  herşeyin hayırlısı  olsun hakkımızda  . Şükür  şu ana , şükür  bizlere sunulanlara.  Tarafımıza  sunulan sonsuz  nimetlerin  değerini  bilmeyenlere  sözüm. Bir an olsun düşünün , bir an olsun sessiz kalıp  irdeleyin  hayatınızı  ..  En kötü  anınızda bile şükredin  ! Hayat  bir sınav ..
Kimisi  çok şaşalı yaşıyor  bu  hayatı , kimisi  hastalıklarla , kimisi  hayırsız  evlatlarla  kimisi  borçlarla kimisi yoksullukla  ama  ortak olan   bir  sınavdayız ve  imtihanımız  sabır etmek  ve  her daim  şükretmeyi bilmek . ..
O yüzden  her zaman kendimizden kötüleri düşünelim  ve  o açıdan bakalım hayata !  İnanın  o zaman herşey bambaşka haz veriyor insana.

Son zamanlarda  stresten olsa gerek sürekli mutfaktaydım. Neler yaptım neler  ?  Çok güzel  şeyler çıkıyo ortaya , yakında bin kilo olmazsam iyidir. İnsan yapınca  yiyemezmiş  , ben tam aksine  yapıyorum  birde  oturup not veriyorum kendime  hımmm  güzel olmuş , hımm  bir sonrakinde şunu  ilave edersem daha iyi olur. Yaz aylarında  herkesin rejime girdiği  bir dönemde  ben  tatlılarla  bir mutluyum ki anlatamam :)))

Gezdiğim sitelerde  karşılaştığım  çok faydalı bilgiler ve  evde  herkesin yapabileceği  kolay  uygulanabilecek  süs eşyaları  yapımları  ile  ilgili  bilgiler  edindim .  Bunları  da  uygulayıp eklemeyi  düşünüyorum. 

İçimizin  ısındığı  şu günlerde  gezin , eğlenin , atın  stresinizi , ohhh  mis gibi  çekin  havayı  içinize . Bende  bunları  haftasonu  uygulayacağım  ,  bekliyorum  dört gözle....

Tubiş'ten kocaman sevgiler herkese ....

Sevgiyle  kalın..

25 Nisan 2011 Pazartesi

ÖZLEM VE YAŞANAN O MUTLULUK ;)

Öyle birşey ki  bu  , açıklanması çok zor  ancak yaşanarak   anlaşılan bir duygudur  bu .  Canım  arkadaşımı  gelin verdik çoook uzaklara  , O bir dost , O bir  abla , O bir  kardeşti  benim için.  Her daim  birlikte  attı  kalplerimiz , birgün olsun  kırmadık birbirimizi , birgün  olsun  sesimiz  yükselmedi birbirimize  , her halimizi  anladık  ,  yeri  geldi  aylarca  arayamadık  , soramadık birbirimizi  ama  birgün  olsun  sen aradın , ben aradım  sohbeti  olmadı  aramızda ...

Telefonu  açtığımızda  o yaşanan Özlem  ve  Mutluluk nasıl da  beliriyor her ikimizde , iki  muhabbet kuşuyuz biz :))  Evet  ya  içim  ferahladı , bir an derdimi unuttum , hayatı boşladım , herşeyi anlatmak istedim  , yetti mi hayır  :((  Ama  yinede  mutluyum , sesini  duymak bile huzur verdi ,  İşte  bu değil midir  , samimiyet ?  Bu değil midir içtenlik ? 

İşte  bu değilmidir sevgi , kalplerde yanan  ateşş.  Budur yaaa  eğer  seni  göremesem  bile  senin  resmini gördüğümde  parlıyorsa gözlerim , burkuluyorsa  kalkim  yanımda  olmadığın için    budur  gerçek dostluk. Öyle  insanlar varki  hayatta  yanındayken  başka  ,  uzaklarda  başka  şükür diyorum Rabbim beni  doğru  insanlarla karşılaştırdığın için ;)

O yüzden  dostlarımızın  kıymetini  bilelim.  Olur  olmaz sebeplerle  incitmiyelim birbirimizi .  Bazen  öle birşey olur ki  insan  duygularını  ifade  etmeye çalışırken  o anki  ruh haliyle  çok  çirkin bir şekilde  davranabilir karşındakine  ve farkında  olmaz  karşısındakine verdiği  hasarın , birde  olayı  kavga  moduna  sokar , çık işin içinden çıkabilirsen , sen  ne  için  açmışındır  neler işitmişindir , oysaki  içtenlik  bu  kadar  basit olmamalı  !  Sevgi , gerçekten  karşındakini  incitmekten kaçınmaktır . Hayat  çok kısa  arkadaşlar  sarılalım birbirimize  , gurur yapmayalım  hiçbişeyde . Fesatlık  olmasın içimizde ya. Nefes  aldığımız  her an  için  anlamsız  duygulara  yer vermiyelim yaşamımızda .

 Hayat  bir Masal  bir varmış  , bir yokmuş .  Bizlerde  bu masalın oyuncuları  Güzel roller  seçiniz kendinize  , sevdiğinize...O zaman  işte  herşey  anlam buluyor  yaşamınızda ...

Aylin'im  tariflerimi  gözlüyomuş, ama  ben  içimi  dökmeye  o kadar alıştım ki  , tariflere yer vermek yerine  içimi  döküyorum , döküyorum ... Süper bir duygu .  Haftasonu   bir sürü şey yapıyorum  yayınlamak adına ama bir türlü  yüklemek  nasip olmuyo  , Aylinim  canımmm  sana  özel bir köşe  açıcamm   Aylin'den gelenler diye  ve  senin  O  ENFESSS  tariflerine  burada  yer verelim .  Ne dersin ;) 

Tubiş 'tennn  kocaman  , KALPTENN SEVGİLERR TÜM SEVENLERİME ...





18 Nisan 2011 Pazartesi

UZUN BİR ARADAN SONRA YENİ BİR SEVİNÇLE MERHABA HAYATA...

Bir haftadır   bloglara  girilebiliyor her yerden , bunun  heyecanını yaşadım  ve  " Merhaba "  demek için  bu anı bekledim  belkide  ,  kelimeler , sözcükler birikti  ancak  nerden başlıyabilirim derken  bugün  aldığım mutlu bir haber  elime  kalemi  almamı  sağladı . 

 Canım   Mavişim  Kuzenim' in bugün bir  bebişi  oldu  , bir prensesimiz  olmuş bizimm, nasıl  sevindim  anlatamam, kalben hep yanındayım bitanem bunu biliyorsun dimi ?
Şuan  onunda  yanında  olmak  ,onun  bu  anını  birlikte  yaşamak  isterdim  ama  ahhh  mesafeler  bereketki  uzakları  yakın eden ,  teknoloji...

Bu arada   bu pazar  mutfağa  girdim  , şöle  güzel bir kahvaltı  hazırladım .  Pazar günü için gönlümüz açılsın ne yapıyım derken  , Lezzet dergisinin   pratik  kolay bir tarifi elime geçti . Malzemeleri  aldım  ve  yaptım  harika  olmuş  , biraz sonra  size  resim  ve   tarifle birlikte geri döneceğim ;)



14 Mart 2011 Pazartesi

ŞÜKÜR KAVUŞTURANAAAA

İnanamıyorum  ya  girebildim , oley ,oley , oley !!!  Uzun zamandan beri  bloglara yapılan engelden dolayı  giremiyordum , şuan başka bir yerden deniyorum oldu , fırsat  bu fırsat  hemen girip yazıyım dedim , fakat evden giremiyorum , ne yapıcam ben ya ::((( 

Bu arada dün akşam gündeme gelen ani bir haberle İmparator'un saldırıya uğradığını öğrendik  ve üzüldük , Rabbim den acil şifalar tüm hastalara.... Ailesine de  sabırlar ..

Yazıcak ne çok şey var ama  çıkmak durumundayım bennn , kurs beni bekler , haydi Tubiş  hareket zamanı ...

İnşallah evden de girebilirim ...

Allah' a emanet olun ,

Tubiş' ten  sıcacık sevgiler  size...

24 Şubat 2011 Perşembe

HAYVANLAR ALEMİ

Dışarda yağmur var rüzgarla  bulut arkadaş olmuş , haberin yokk , haberin yokk...  Deniz Seki  ne güzel demiş aynen öle birgün  bugün , yağmur  , karanlık bir hava  , yağmuru  seven biri olarak bana bile bugün  kasvetli geldi. Hala  rahatsızlığımı üstümden atamadım. Böle  bir garibim, sessizleştim , içime kapandım. Tubiş'e yakışmıyo dimi ? Bence de öle  ama  halsiz ve  bitkin  hissediyorum kendimi :( İçimden bişey yapmak gelmiyo. Yazı  bile  yazamadım iki gündür. İnşallah  en kısa  zamanda ben bana  kavuşurum. 

Bu hafta sonu  pasta kursuna  gitmeyi düşünüyorum kısmet olursa tabiiki ,   eğer gidersem resimlerle  size  çok güzel bir sunum hazırlayacağım. Ve   şeker  hamuruyla  pastalar yapacağız hep birlikte.

Bugün bir yazı  okudum ve  çok  ilginç buldum. Rabbim  neler  yaratmış  düşündükçe  insan hayretlere  giriyor. Ne  kadar  uçsuz  bucaksız  bir  Alem'in  içerisindeyiz. Milyonlarca  insan  hepsi birbirinden farklı , milyonlarca  hayvan  hepsi  farklı.  Ne kadar  büyüksün  Rabbimm!  İnsan  şaşıp kalıyo şimdi  size  bildiklerimizden  boyutlarıyla biraz farklı  olan  sevimli  hayvanları  sunuyorum.

1) Cüce “İpek Maymun”
Ağaçlarda yaşayan cüce “ipek maymun”, dünyanın en küçük maymunu. En fazla 12 cm uzunluğa ve 168 gram ağırlığa kadar büyüyebiliyorlar.

Amazon ormanlarında yaşayan bu sevimli hayvanlar, boyutlarına oranla inanılmaz yüksek ses çıkarma yeteneğine sahipler. Çığlıkları ormanın bir ucundan diğer ucuna yankılanabiliyor,



3) Brookesia Minima Bukalemun
Brookesia minima bukalemun, 2.5 cm uzunluğuyla dünyanın en küçük sürüngenlerinden biri. Madagaskar ormanlarında yaprakların arasında zorla fark edilen bu hayvan, gelişmiş bir bukalemunun tırnak boyuna gelinceye kadar çekmiş hali sanki.


4) Paedocyris Sazanı
2006’da, Sumatra bataklıklarında bulunan paedocypris sazan, dünyanın en küçük balığı. En fazla 7.9 milimetreye kadar uzayabiliyorlar. Beyinlerini korumasız bırakan gelişmemiş bir kafatasına sahipler ve planktonlarla besleniyorlar. Palmiye yağıüretimi için Endonezya bataklıklarının kurutulması nedeniyle soyları tükenmek üzere.

 
5) Filipin “Cadı Maki”si
Böcek gözlü, tüylü küçük Filipin “cadı maki”si, dünyanın en küçük maymunu farz ediliyor. Fakat bu maki, aslında bir maymun bile değil! Bilim adamları bu canlıyı koyacak bir kategori bulamıyorlar çünkü bu cadı maki benzersiz.

Günlerini ağaç gövdelerindeki küçük deliklerde uyuyarak, gecelerini de böcek avlayarak geçiriyorlar. Ortalama 10-12 cm uzunluğa ve 20 cm uzunlukta bir kuyruğa sahipler. Cadı maki hakkında ilginç bir bilgi daha: gözleri midelerinden daha büyük!


6)Arı-Sinekkuşu
Erkek arı-sinekkuşu, dünyanın en küçük kuşu. Küba’nın yerlilerinden olan bu kuşlar, ortalama 1.8 gram ağırlığa ve 5 cm uzunluğa sahipler. Kanatlarını saniyede 80 kere çırpabiliyorlar ve bunu insan gözü algılayamıyor. Hatta dikkatli bakmazsanız, onu bir böcekle bile karıştırabilirsiniz!


8) Bayan Denizatı
Bayan Denizatı, bir insanın serçe parmağından yani 16 milimetreden daha büyük değil. Endonezya kıyılarında içlerinde yaşadıkları mercanlarda onları farketmek çok güç.


9) Fare Maymun
Madagaskar’ın fare maymunu resmi olarak en küçük gelişmiş canlı. Nadiren yaşadıkları ağaçları terkediyorlar ve gecelerihareket ediyorlar, bu yüzden sekiz Fare Maymun türünün yeni tanımlanmış olması pek şaşırtıcı değil. Kısıtlı yaşam alanlarını kaybettikleri için, neslinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıyalar.

10) Pembe Peri Armadillo
“Pembe Peri” adını duyduğunuzda, muhtemelen pembe zırhlı ve ürpertici uzun tırnaklı bir memeli düşünmemişşinizdir. Pembe Kokoş Armadillo, biraz değişik bir yaratık ve çok sıklıkla görülmüyor. Armadillo’nun sırtındaki kabuk neredeyse vücudundan ayrı. Arjantin’in otlaklarında ve kumlu ovalarında yaşıyor.


11) İberya Kurbağası
Diğer bir küçük yaratık, Küba’da bir dağda yakın zamanlarda keşfedilmiş olan İberya Kurbağası. 8.5 milimetre boyundaki örnekleri bulundu ve kendisi dünyanın en küçük kurbağası oldu. O güne kadarki rekorun sahibi olan Brezilyalı altın kurbağa ise 9 milimetre boyutlarındaydı. İberya kurbağasının neslinin tükeniyor olması dışında hakkında pek az şey biliniyor.


12) Dünyanın En Küçük Kedisi Peebles
Küçük canlılara ek olarak, genelde büyük olan bazı türlerin de küçük örnekleri var. Peebles, bunların arasında, Guiness Rekorlar Kitabı tarafından yaşayan en küçük kedi olarak ilan edildi.


Bu fotoğraf çekildiğinde, Peebles iki yaşındaydı ve bir bardağa girebilecek ölçülerdeydi. Peebles’in genetik bir kusuru var ve kilosunu koruyabilmesi için günde en az dört kez beslenmesi gerekiyor.

13) Dünyanın En Küçük Köpeği Ducky
Ducky üç yaşında Chihuahua cinsi bir köpek. Kolaylıkla bir önceki rekor sahibi olan 5.4 inç uzunluğundaki diğer Chihuahua’yı alt etmeyi başardı. Ama bu onun şimdiye kadar kaydedilmiş olan en küçük köpek olduğu anlamına gelmiyor. Bu şeref sadece 2.8 inç uzunluğundaki bir Yokshire teriyerine ait.

 
 
14) Dünyanın En Küçük Hamster’i Peewe
Peewe bir inçten bile küçük yetişkin bir hamster. Normal boyutlardaki Hamster’larla kıyaslandığında, Peewe yeni doğmuş gibi gözüküyor. Sahibinin dediğine göre, Peewe 3 haftalıkken büyümesi durdu.
 
15) Dünyanın En Küçük Atı Thumbelina
Dünyanın en küçük atı sadece 17 inç uzunluğunda, yani bir kediden biraz daha büyük. Minyatür atlar üreten bir çiftlikte doğan Thumbelina, çiftliğin 34 inç boyutlarına erişebilen diğer atlarına göre de çok minik. Yani, ona kısaca “minyatürün minyatürü” diyebiliriz.